That Winter, The Wind Blows 1. Bölüm

kyolee dedi ki:

Ben yıllar önce izlemiştim bu diziyi. Yorumlara göre izlemeye karar verenler için yazıyorum. Spoiler eklemiyorum, söylediklerim zaten dizinin konusu kısmında yazanlar kadar.
Benim çok büyük ön yargılarla başlayıp çok severek izlediğim bir dizi oldu. En büyük nedeni de kızın kör olması. Genelde Asya dizilerinde bizim ülkemizdekiler de dahil böyle engelli-kör karakterler falan gerçek dışı bir şekilde aşırı ezik, mızmız, sürekli durup durup ayrılık triplerine giren tipler olur. Ben de Asya dizilerindeki ezik kadın karakterlerden oldum olası nefret eden biri olduğum için hiç izleyesim gelmedi. Ama oyuncuları çok sevdiğim için bir şans vermek istemiştim ve iyi ki izlemişim diyorum.
Öncelikle kadın başrol beklediğimin tam tersine dizideki en akıllı kişi, olabildiğince öz güvenli ve soğuk görünümünün aksine çok sıcak kalpli biri. Genelde şanssızlıklar-kötülükler onun etrafında şekillense de onun için dizi boyunca acımadan ziyade hayranlık hissettim. Ayrıca çoook güzeldi SHK bu dizide ve oyunculuğuyla büyük övgü almıştı zamanında, bence de çok iyiydi.
Jo In Sung yine harika bir oyuncu. Uzun boylu ve yüzü de çoğu Koreli aktöre göre daha erkeksi. Ağzını yüzünü yamultarak baya gerçekçi ağlıyor. 😀 Tek sıkıntı konuşurken sürekli ağzını şapırdatması. Dizide dolandırıcı rolünde olsa da, kızı kandırsa da ona daha çok acıyorsunuz.
Yardımcı karakterler de genelde iyiydi. Senaryoya, konuya bakınca çok ahım şahımmış gibi gelmeyebilir. Bazı gerçekçi olmayan kısımlar, ufak tefek klişeler de yok değildi ama küçük ayrıntıları o kadar güzeldi ki… Sürekli bir dram yoktu, gayet eğlenceli-tatlı bölümler de mevcut.
Özetle umarım izlersiniz, son yıllarda çıkan dizilerden çok daha iyi. Bu aralar gerçekten izleyecek bir şey yok.