Hikaye İzlanda’nın doğu kıyısındaki uzak bir köye motosikletleriyle macera peşinde koşan Hjörtur ve onun kız arkadaşı Dagny‘nin yolculuklarıyla başlıyor. Bu iki aşık terk edilmiş bir fabrikada aşklarını tazelerlerken, beklenmedik bir şekilde yangın çıkar. Hjörtur, Dagny’i kurtarmak için alevlerin arasına dalsa da onu kurtaramaz. Yaşadığı bu acı olayın ardından da uzun süre kayıplara karışır. Yedi yıl sonra ise gözümüzü bir zamanlar Dagny ve Hjörtur’un yaşamış olduğu liman kasabasında açıyoruz. Danimarka’nın Hirtshals kenti ile arasında düzenli olarak yapılan seferlerden birinde feribot limana yanaşmadan önce balıkçıların ağlarına kafası, ayakları ve kolları kesilmiş halde sadece gövde kısmıyla bir erkek ceset takılır.

İzlanda polisi cesetin feribottan atıldığı şüphesiyle, içindeki yolcular ve mürettebatla birlikte kimsenin dışarı çıkmasına izin vermez. Başkent Reykjavík’ten gelecek deneyimli soruşturma ekibini bekleyen polisler, feribotun sürekli sorun çıkaran kaptanıyla ve iyice huysuzlaşan yolcularıyla da uğraşmak zorundadır. Üstüne yolcuları iyice deliye döndüren hamlesiyle Kaptan Carlsen, feribotunda olası soruşturmayı engelleyebilmek için ısıtma sistemini de kapatır. Yaşamı oldukça olumsuz etkileyen yoğun kar tipisi yüzünden, kasabaya ulaşım havayoluyla da sağlanamadığı için özel soruşturma ekibi olaya müdahale edemez. Böyle bir olayla nasıl mücadele edeceği konusunda deneyimsiz polis ekibi artık kendi başınadır.

Diğer yandan kasabaya Çinli girişimlerin oluşturduğu bir konsorsiyumla yeni bir liman projesinin temelleri atılmaktadır. Valinin öncülük ettiği bu projeye kasaba halkı içinde sert muhalefet yapanlar, topraklarının Çinlilere peşkeş çekildiğinden yakınır.