Tekerlekler üstünde cehennem... Amerikan İç Savaşı’nda karısını kaybeden bir Konfederasyon askerinin intikam arayışını anlatan Hell on Wheels, sıradışı bir Vahşi Batı deneyimi sunuyor. Yıl 1865. Amerika Birleşik Devletleri’nden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti ile ülkenin kalanı arasında çıkan İç Savaş henüz sona ermiş, Abraham Lincoln öldürülmüştür. Ülkenin güneyi de kuzeyi de yaralarını sarmaya çalışmaktadır. Güney’deki eski Konfederasyon’dan bir asker için bu o kadar kolay olmayacaktır. Karısını savaşta kaybeden Cullen Bohannon’ın intikam arayışı onu Vahşi Batı’ya, onu ABD’nin en büyük demiryolu hattının inşasına götürür. Hedefi ise bu inşaatta çalışan ve raylarla birlikte ilerleyen “tekerlekler üzerindeki cehennem” adıyla anılan kanunsuz kasabada yaşayan eski Kuzey “Birlik” askerleridir. Demir ağlarla örülü bir cehennem! İç Savaş sırasında ailesini katledenlerden intikam almaya yemin eden Cullen Bohannon’ın öyküsünden yola çıkan Hell On Wheels aynı zamanda Amerika’yı bir uçtan diğer uca bağlamayı hedefleyen ilk demiryolu inşaatının perde arkasını tüm çıplaklığıyla yansıtıyor. Yıl: 1865... Başkan Abraham Lincoln bir suikast sonucu öldürülmüş, İç Savaş sona ermiş ve kölelik kaldırılmış durumda… Lincoln’ün ölümünden kısa bir süre önce Kongre’nin onayından geçen son kararlardan biri de kıtayı bir uçtan diğerine bağlayacak olan demiryolu inşaatı olur. Savaş sırasında kutuplara ayrılan Amerika’yı birleştirmek yolunda bu demiryolu simgesel açıdan da büyük önem taşımaktadır. Ancak demiryolunun inşaatı çok da kolay ilerlememektedir. Bir tarafta topraklarına girildikçe saldırganlaşan Kızılderili kabileleri, çok düşük ücretlerle çalıştırılmalarına rağmen ücretlerini alamayan işçiler sorun yaratırken diğer taraftan da doğa koşulları işlerin uzamasına neden olmaktadır. İnşaatı üstlenen Union Pacific Railroad Şirketi’nin baş adamı Thomas Durant’ın kişiliğiyse başlı başına bir sorun sayılır. Devletten daha fazla para koparabilmek için demiryolunu düz hat yerine zikzaklar çizerek ilerletmek isteyen Durant, şirketin parasını da zimmetine geçirmekten çekinmeyen biridir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Durant’in arazi koşullarını inceleyerek en uygun yol haritalarını çıkarması için görevlendirdiği mühendisi Robert Bell adamlarıyla birlikte Kızılderililer tarafından katledilir. Robert ölmeden önce çizdiği haritaları karısı Lily’ye vermeyi başarır ve onun kurtulması için kendi hayatını feda eder. İNTİKAM YOLCULUĞU Diğer yandan Güney Birlikleri adına İç Savaş’a katılmış olan Cullen Bohannon, savaş bitiminde çiftliğine döndüğünde kendini asarak hayatına son vermiş olan karısının cesediyle karşılaşmıştır. Oğlu ise çiftlikteki diğer insanlarla birlikte Kuzeyli askerler tarafından katledilerek öldürülmüştür. Bu eylemi gerçekleştiren askerlerin kim olduğunu öğrenerek izini süren Bohannon, onları teker teker öldürerek intikamını almaya başlar. KESİŞME NOKTASI; SEYYAR CEHENNEM Bohannon’ın son durağı; demiryolu yapımında çalışan işçilerin kurduğu ve demiryoluyla beraber sürekli yer değiştiren seyyar şehir Hell On Wheels olur. Demiryolu inşaatında çok düşük ücretle çalışmak zorunda kalan işçilerden, onların üçte biri fiyatına iş bulabilen eski kölelerden, hayat kadınlarından ve paralı askerlerden oluşan Hell on Wheels halkı hayatlarını, sık sık taşımak zorunda kaldıkları çadırlarda ve zor koşullar altında sürdürmektedir. Eski bir Güneyli asker olan Bohannon, intikamına son noktayı koymak için adım attığı bu kasabada önce demiryolu inşaatında ustabaşı olarak işe başlar. ŞEHRİN DİĞER RENKLERİ Bohannon’ın çalıştırdığı işçiler arasında eski bir köle olan Elam Ferguson da vardır. Çiftlik sahibinin tecavüz ettiği köle bir kadından dünyaya gelmiş olan Elam, eğitim alarak yetişmiş ender kölelerden biridir. Geçmişlerinin izini süren iki adam olan Elam ile Bohannon’ın yolları ise hayatlarının geri kalanında sık sık kesişmek zorunda kalacaktır. Bohannon’ın sık sık yoluna çıkacak bir başka kişi de bu seyyar cehennemdekilere Tanrı’nın yolunu göstermeye gelen Peder Cole olur. Hristiyanlığa geçerek adını Joseph yapan ve Kızılderili kökleriyle bağını koparmak zorunda kalan Black Moon’la birlikte seyyar bir kilise oluşturmaya çalışan Peder Cole, İç Savaş’ta Kuzey Birlikleri adına görev yapmış eski bir askerdir. Geçmişinden gelen günahları ise onu bir gölge gibi izlemeye devam etmektedir.