Lu Xia, ABD’de ailesiyle birlikte olan çocukluğundan beri yaşayan bir tenis dahisidir. Babasının olağanüstü gücünü ve tenis yeteneğini miras aldı. Bununla birlikte, babasının gölgesinde hapsolmuş olan Lu Xia, tenisi yalnızca onu kazanmak için bir araç olarak görmekte ve tenis oynamanın tutkusunu ve mutluluğunu tamamen kaybetmektedir. Çin'e döndükten sonra bir lise tenis takımına katıldı ve çeşitli tenis ustalarıyla tanıştı. Burada tenisin anlamını fark etmeye ve kendi kimliğini bir oyuncu olarak anlamaya başladı. Ulusal ligi kazanmak için çalışma sürecinde, Lu Xia ve takım arkadaşları grup olarak çalışmayı öğrenir ve arkadaşların önemini anlar.